Krizde okur desteği | Parlamento Muhabirleri Derneği

Krizde okur desteği


Krizde okur desteği

"ombudsman1_b"

Milliyet Gazatesi Okur Temsilcisi Derya Sazak, Washington’da yapılan Okur Temsilcileri Örgütü ONO Konferansındaki görüşleri yazdı. Sazakın yazısında özellikle internet haber portallarıyla ilgili "Yeni medya kültürü daha doğru haberciliğe zorluyor" başlıklı bölümdeki görüşler, gazete haberciliğinde yeni döneme ilişkin önemli ipuçları veriyor. Sazakın 18 Mayıs 2009 tarihinde Milliyette yayımlanan yazısını aşağda bulabilirsiniz. Yazının özgün metnine altındaki aktif linkten ulaşılabilir.

Washington’da yapılan Okur Temsilcileri Örgütü, ONO Konferansı’nda küresel mali krizin gazeteler üzerindeki baskısı ve yeni medya kültürü tartışıldı

Gazetecilik, “ürün kalitesi”nin okurlara (tüketici) en süratli yansıdığı sektörlerin başına geliyor. Bunda mesleğin “kamusal” yanı kadar, habere erişim hızının saniyelerle ifade edildiği bilgi çağında medya teknolojisindeki olağanüstü gelişiminin rolü büyük. Artık haber, avuç içi kadar bir bilgisayarın içinde; cep telefonları aynı zamanda küresel haberleşme araçları. Gazeteler, radyo ve televizyon karşısındaki etkinliklerini 20. Yüzyıl’ın sonuna dek korumayı başardılar. Ancak internetle birlikte haberin en büyük kalesi düşmek üzere. Yeni medya kültüründe, kablo yayınlar ve elektronik gazetecilik, televizyonların da gazetelerin de önüne geçmiş durumda. Blogların egemenliği genişliyor. Okur Temsilcileri Örgütü ONO, üyelerini yılda bir kez bir araya getirerek, gazetelerin “iç denetimi” ve okur ilişkilerinin yanı sıra, medya sektöründeki gelişmeleri ombudsmanlar ve akademisyenlerle tartışıyor. 29. konferans yapıldı ONO’nun 29. Konferansı 10-13 Mayıs tarihlerinde ABD’de Washington’da yapıldı. Toplantıya Amerikan medyasının üç saygın kurumu National Public Radio (NPR) The Washington Post ve The New York Times ev sahipliği yaptılar. Amerikan medyası küresel mali krizden fazlasıyla etkilenmiş durumda. The Boston Globe gibi büyük gazeteler ayakta kalma savaşı veriyor. Reklamlar düşüyor, gelirler azalıyor. The New York Times, krizi aşabilmek için merkez binasını satışa çıkardı. Küresel mali kriz, sorunların yanı sıra medya sektörünün yeniden yapılanmasına dönük fırsatlar da sunuyor. ONO Konferansı’nda küresel mali krizin gazeteler üzerindeki baskısı ve yeni medya kültürü tartışıldı. Geleceğin gazeteciliğinde kaynakların çeşitliliği, bireysel iletişim, internete bağlanmayı bile gerektirmeyen haber sitelerinin etkinliği ve bloglar önem kazanıyor. Ancak bu çeşitlilik sorunları de beraberinde getiriyor. Gazete ve televizyonlar, 1970’lerden bu yana doğruluk, şeffaflık, güven gibi sorunları “ombudsman” atayarak çözmeye çalışıyorlar. Efsane genel yönetmen Washington’daki toplantının “sürpriz” konuğu “Watergate skandalı”nı ortaya çıkaran ve dönemin ABD Başkanı Nixon’u istifaya götüren The Washington Post’un “efsane” Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradley’di. Bradley, gazetenin CEO’su Katharine Weymount’un da katıldığı Newseum’daki “Niçin Ombudsmana sahibiz?” konulu panelin dinleyicileri arasındaydı. Rakip partinin seçim bürosunu dinlettiği için “istifa” etmek zorunda kalan Nixon’la ilgili yayınlar sırasında gazeteyi yöneten Ben Bradley, Washington Post’un iki muhabiri Carl Bernstein ve Bob Woodward’ın basit bir hırsızlık olayının üzerinden giderek ortaya çıkardıkları “Watergate skandalı” gibi tarihsel prestije imza attıktan sonra bile, hatasız bir ürün çıkarma iddiasından vazgeçmemiştir. Washington Post’ta Bradley döneminde başlatılan “okur temsilciliği” bugün de misyonunu sürdürüyor. Bradley, gazetenin hatalarını haftada bir okurla paylaşması isteğini yazıişlerine açtığında, bunun prestij kaybına yol açacağı yönünde itirazlarla karşılaşmış. Ancak pazartesi gecesi Bradley, ayakta alkışlanırken gördük ki, otuz yılı aşkın bu gelenek gazeteye çok şey kazandırmış. Times’ın ombudsman kararı Washington Post ve New York Times gibi gazetelerin Bush döneminde Irak’ın işgaline gerekçe oluşturan “kitle imha silahları”yla ilgili bilgileri süzgeçten geçirmeden, “doğruluğuna inanarak” yayımlamaları ise en büyük handikapları oldu. Dünya kamuoyu yanıltılırken medya kullanıldı. Bradley’in bulunduğu oturumda bu eleştiri de dile getirildi. Gazetenin eski ombudsmanı Mike Getler, haberlerin sorgulanmadan kullanılmasında 11 Eylül saldırılarının etkisini ve toplum üzerinde oluşturulan korkunun rolünü hatırlattı. O atmosferde yazı işlerinin, okur temsilcisinden gelen uyarılara karşın, Irak’ta kitle imha silahlarıyla ilgili kuşku içeren haberleri ya kullanılmadığını ya da arka sayfalara attığını anlattı. The New York Times’ın gazeteye bir “okur temsilcisi” atama serüveni yakın bir tarihe, dört beş yıl önceye uzanıyor. Gazetenin parlak muhabirlerinden Jayson Blair’in Ekim 2002, Nisan 2003 arasında yaptığı 73 imzalı haberden 36’sının içindeki kaynak mahreç ve bilgiler ya uydurma ya da çalıntı çıktı. Times gibi geçmişte “Pentagon Belgeleri”ni yayımlayarak ABD kamuoyunu “Vietnam gerçeği” ile tanıştıran bir gazetenin “yalan haber” yayımlaması editoryal kadroyu altüst etti. Genel yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürleri istifa etmek zorunda kaldı. The New York Times, okur gözünde yeniden saygınlık kazanmak amacıyla, “ombudsman” atadı. Times’ın Public Editörü Clark Hoyt da Washington’daki toplantıya katıldı. ONO Konferansına Türkiye’de iki gazeteci (Sabah’ın okur Temsilcisi Yavuz Baydar) ile Milliyet ombudsmanı katıldı. Ekonomik krizden en fazla etkilenen medya sektörünün tasarruf adına bazı kadrolardan vazgeçerken ombudsmanların da işini kaybettikleri ülkeler olduğu bir gerçek. Bu olumsuzluk Washington’daki toplantıda da gözlendi. 40 dolayında okur temsilcisi geldi. Fransa (Le Monde), İspanya (El Pais) gibi okurla güçlü kurumsal ilişkileri olan medya temsilcilerinin eksikliği dikkat çekiciydi. Konferansa katılan kurumlar ONO Konferansında temsil edilen kurumların listesi şöyle: Special Broadcanting Services Tasmania, Avustralian Broadcasting Corp (Avustralya); UOL-Universo Online Fortaleza, Fohla de Sao Paulo, TV Cultura Rio de Janerio (Brezilya); Canadian Broadcasting Corp Toronto, Ryerson Üniversity School of Journalism, The Toronto Star, Societe Radio-Canada Montreal, Ontario Press Council (Kanada); RCN Channel (Colombia); TV 21, Danish Broadcasting Corp (Danimarka); Estonya Public Brodcasting Comp (Estonya); The Guardian, Te Observer (İngiltere); De Volkskrant Amsterdam (Hollanda); TV 4 Stockholm (İsveç); Sabah, Milliyet( Türkiye); The Washington Post, PBC, CNN, Los Angeles Times, The New York Times, The Arizona Daily Star, Star and Stripes, NPR, CBS (Amerika). Yeni medya kültürü, daha doğru haberciliğe zorluyor Gazetecilik üzerine akademik bir sunum yapan Tom Rosentiel geleceğin medyasını anlatırken, kablo yayınları ve blogları öne çıkardı. Genel olarak başka konuşmacılar da değindiler: Haberin klasik mecralar dışında topluma ulaşması aynı zamanda medya üzerinde etkili bir denetim aracı oluşturuyor. Her şeyin cep telefonlarına ulaştığı bir çağda gazetelerin, hatalarını gizlemesi mümkün değil. Dolayısıyla teknolojik gelişme, yazılı basını her zamankinden daha doğru, güvenilir haberciliğe zorluyor. Buna karşılık gazetelerin de şöyle bir avantajı oluşuyor: Bilginin özgür ancak desenformasyona açık biçimde dolaşımda olduğu bir çağda, neyin doğru olduğu konusunda yine de en güvenilir kaynak gazeteler. Bloglar, internet siteleri ve arama motorları hala yazılı basının haber oluştururken sahip olduğu geleneksel yere ulaşabilmiş değiller. Mesleki ve etik ilkeler, doğruluk, hakkaniyet, kamu vicdanı gibi kurallar ve entelektüel düzeyi giderek yükselen insan kaynakları gazeteleri, elektronik medya ile rekabette ayakta tutuyor. Kalite denetiminde ise gazete yönetimiyle okurlar arasında “köprü” işlevi gören ombudsmanın etkisi büyük. Washington’daki konferansta, geçen yıllarda olduğu gibi ombudsmanın yazı işlerinden bağımsız çalışması gerektiği vurgulandı. Gazetenin sahibinin gerçekte okurlar olması gibi, “ombudsmanın patronunun da okurlar” olduğu görüşü yinelendi. http://www.milliyet.com.tr/Ombudsman/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=9&ArticleID=1095959&Date=18.05.2009&b=Krizde%20okur%20destegi&ver=42
Parlamento Muhabirleri Derneği
2019