G-9 Platformundan tepki; Arınçtan açıklama | Parlamento Muhabirleri Derneği

G-9 Platformundan tepki; Arınçtan açıklama


G-9 Platformundan tepki; Arınçtan açıklama

G-9 Gazeteciler Platformu, güncel bir soruşturmayla ilgili haberler konusunda basın organlarına "Tuu size" diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınça ortak bir açıklamayla tepki gösterdi. Platformun açıklaması şöyle:

HABERLERİMİZİ DE BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ YAZSIN! Türkiye medya-siyaset ilişkileri açısından çağdaş demokratik toplumlara yakışmayan resimler vermeye devam ediyor. Her gün bir yenisine tanık olduğumuz bu çirkinliklerin son örneğini bir Başbakan yardımcısının ağzından dinledik. İktidarların, duymak istemediklerini söyleyen medyaya hiddet göstermeleri, küfür etmeleri, onların ağzını kapatmaları, cezalandırmaları totaliter rejimlerde sık görülen bir uygulamadır. Ne yazık ki, daha bir süre önce bir habere “Başsavcıya Abluka” başlığı atan televizyoncu meslektaşımızın da işinden olduğuna tanık olduk. Anlaşılan, iktidarın beğenmediği başlıkları atmanın bedelinin işinden olmak ya da yüzüne “tüü” denilmesi olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz aşağıda imzası bulunan meslek örgütleri, kullanacağımız sözcüklerin ve atacağımız başlıkların iktidarın süzgecinden geçeceği bir medya rejimini asla kabul etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Sayın Bülent Arınç’ı, medyayı ve gazetecileri eleştirmeye devam edecekse, dağarcığına küfür ve hakaret sözcükleri dışında da sözcükler katmaya çağırıyor ve bizler için sarf ettiği ifadeyle baş başa bırakıyoruz. Bilinmesini istiyoruz, haberlere başlık atmak, uygun sözcükleri seçmek, başbakanların ya da yardımcılarının değil bizlerin görevidir. “Haberlerimizi de artık Arınç yazsın” demeyeceğiz. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Sayın Arınç da kendi işini yapmalıdır... Açıklamaya imza koyan G-9 Gazeteciler Platformu üyeleri şöyle: Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Profesyonel Haber Kameramanları Derneği (PHKD) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara Temsilciliği Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği (TURÇEV) ARINÇIN AÇIKLAMASI Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise Türkte "Tecrübe Konuşuyor" programına katılarak Hasan Cemal ve Cengiz Çandarın sorularını yanıtladı. Arınç, tepki çeken sözleri için şu açıklamayı yaptı: "Dün ben bir yerde konuşma yaparken, biraz da buna üzülerek bir ifadede bulundum. O da şudur: Şimdi Erzincanla, Erzurumla ilgili bir yargı süreci var. HSYKnın bu konuda aldığı karar var. Yargıtay ve Danıştayın açıklaması var. Bu konular üzerinde düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Bir televizyon kanalı özellikle ve onun arkadaşları diyelim, birkaç tane belki... Mahkeme basıldı, başsavcılık basıldı. Bir başsavcılık, bir ev basılmaz bir hukuk süreci içinde. Eli silahlı adamlar gider; bir barı, bir kafeyi, bir oteli basarlar, bir kadını alırlar, saçlarından sürükler bir yere götürürler ama bir hakim kararıyla savcı arama yapıyorsa bir yerde bunun adı aramadır ve bunun hukukta bir yeri vardır. Hiçbir savcı, hiçbir hakim kararı olmadan bir yeri basmaz. Erzurumdaki görevli savcının Erzincanda yaptığı işin hukuki anlamda karşılığı aramadır ve bu bir hakim kararına bağlıdır. Dolayısıyla siz onu bile bile hala savcılık basıldı, evi basıldı derseniz bu çok ayıp, çok çirkin, çok yanlış bir şey olur. Kaldı ki, bir televizyon kanalı da, adliyenin abluka altında olduğunu söyledi. Günlerce veya saatlerce bu yayını yaptı. Sonunda vazgeçti. Hoş değil şüphesiz ama onların da yaptıkları da hoş değil. Ben burada  Nasreddin Hocayı örnek alıyorum. Nasreddin Hocayı kızdırmışlar, birkaç kişi...  Hoca da girmiş sokağın içerisine bağırmış: Şunlar, bunlar, filan diye. Sonra  herkes Hoca neden bağırıyor diye pencerelere çıkmış. Hocanın dediği çok güzel  bir şey, Ne kadar da çoklarmış demiş. Halbuki Hocanın bağırdığı 1-2 kişi.  Pencerelere üşüşünce Hoca belki yerinde veya değil ama Ne kadar da çoklarmış  demiş. Ben bir kanalın yaptığı densizlikten bahsediyorum. Hiç bugüne kadar da  duymadığım bir basın kuruluşu beni kınamak için bildiri yayınlıyor. Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi. Sayın  Başbakanla biraz birbirimize benziyoruz. Çok kızdığımızda, çok dolduğumuzda  Yeter artık bu yaptığınız demek zorunda kalabiliyoruz. Onu da dememiş  olabilirdik. Keşke demeseydik ancak hakikaten basınımızın bir kısmının, ister  yazılı ister görsel basın olarak, bu olaylara bakış açısını çok yanlış buluyorum  ve bu yanlışlıkta ısrar da ediyorlar. Bu Türkiyede bir karmaşaya sebep oluyor ve  sizin sorduğunuz sorular akla geliyor: Normalleşiyor muyuz, yoksa bir toz duman  bulutu içinde miyiz?." 22-02-2010
Parlamento Muhabirleri Derneği
2019