Parlamento Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklama yaptı. 50yi aşkın gazetecinin cezaevinde olduğu, 2 binden fazla dava ve 4 bini aşkın soruşturmanın anımsatıldığı açıklama şöyle:
10 OCAK “SUSTURULMUŞ VE YASAKLANMIŞ GAZETECİLER GÜNÜ” OLMASIN!
Çalışan Gazeteciler Günü" 1961 yılında ilan edildi. O tarihte gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla, sendika binası önünde toplanarak Vilayete kadar bir yürüyüş yaptılar.
Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendikanın öncülüğünde, BASIN adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, "Bayram" olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başlandı.
Ve bugün 10 Ocak 2011… Aradan tam 50 yıl geçti. Basın emekçileri bugün de "bayram" yapamıyor… Çalışan Gazeteciler Günü’nü buruk geçiriyor.
Yıpranma hakkımız elimizden alındı… Bu yetmiyormuş gibi işsizlik tehdidi ile karşı karşıyayız… Sendikal güvenceden yoksunuz… Sosyal haklarımız yetersiz… AB standartları hala gazeteciler açısından hayalden öteye geçemiyor..Haberleşme özgürlüğümüz tehdit altında... Baskılar arttıkça bazı meslektaşlarımız zarar görüyor, bazıları işini kaybediyor… Gazeteciler en temel görevlerini yapamaz hale geliyor…
Bunların yanında ifade ve basın özgürlüğü sorunu yakıcılığını koruyor. Bazı yasalar 2011 Türkiyesi’nde halen ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlıyor. Çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılan 2 binden fazla dava ile 4 bini aşkın soruşturma var. Cezaevlerinde bulunan 50’yi aşkın gazeteci de özgürlüklerinden yoksunlar…
Gazeteciler bu zor koşullar altında kamusal görevini yerine getirmeye, toplumun “gözü, kulağı, sesi” olmaya çalışıyor; halkın bilgi edinme hakkı için mücadele veriyor…
Unutulmamalıdır ki, gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp, sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz edilemez…
Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan "kör ve sağır" demektir…
PMD, bugünün “Susturulmuş ve Yasaklanmış Gazeteciler Günü" olmaması temennisi ile sorumluları uyarmayı bir görev biliyor…
PMD YÖNETİM KURULU
10-02-2011