PMD 29uncu Genel Kurulu yapıldı | Parlamento Muhabirleri Derneği

PMD 29uncu Genel Kurulu yapıldı


PMD 29uncu Genel Kurulu yapıldı

PARLAMENTO Muhabirleri Derneğinin 29uncu olağan genel kurulu Ankara Sanayi Odasında toplandı. Genel Kurulda Divan Başkanlığını gazeteci Ahmet Abakay yaptı. PMD üyeleri, gelecek 2 yıl görev yapacak yeni Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Onur Kurulunu seçti. PMD Başkanı Göksel Bozkurt, kongreyi açış konuşmasında demokratik toplum açısından kaygı verici gelişmeleri anlattı.

Göksel Bozkurtun 29uncu olağan genel kuruldaki konuşması şöyle: Sayın konuklar, değerli üyeler Parlamento Muhabirleri Derneği’nin 29. olağan genel kuruluna hoşgeldiniz. Derneğimiz, bu yıl 47 yaşına giriyor. Bu resmii yaşımız… 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi  kurulduğunda tanıkları yine parlamento muhabirleriydi... Meclis’in kuruluşunu dünyaya ilk parlamento muhabirleri duyurdu. Ve o günden bugüne halkın “haber alma hakkı” adına, Meclis’te  görev yapıyoruz… Derneğimiz, mesleki değerlere sahip çıkarak, 90 yıldır Meclis’e ayna tutuyor... Bundan sonra da aynı ilkeli ve tutarlı duruşu ile görevini yapmaya devam edecek... Değerli üyeler, Derneğimiz dün olduğu gibi bugün de basın örgütleri arasında  etkin ve aktif konumunu sürdürüyor. Kendi faaliyet alanın yanı sıra tüm basın emekçilerinin hak ve özgrülükleri için mücadele veriyor. Basın meslek örgütleri arasında dayanışmayı ilke edinen derneğimiz, G-9 gazeteciler platformunun etkin üyeleri arasında yeralıyor. Bu yıl ayrıca 23 örgütün katılımı ile oluşturulan Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun da kurucuları arasında yeraldık. Birlikte pek çok etkinlik ve eyleme imza attık. 47 yıl içinde gerek mesleki gerekse siyasi pek çok önemli olaya tanıklık eden derneğimiz, bu birikimini ve deneyimini gelecek kuşaklara taşımak için çabasını sürdürüyor. Değerli arkadaşlar, İçinden geçtiğimiz yıllarda basın emekçileri adına hiç de sevindirici  bir yerde değiliz… Yıpranma hakkımız elimizden alındı… İşsizlikle karşı karşıyayız… Birkaç gün once yüzlerce meslektaşımız işsiz bırakıldı. Sendikal güvenceden yoksunuz… Sosyal haklarımız yetersiz… AB standartları hala gazeteciler açısından hayalden öteye geçemiyor.. Haberleşme özgürlüğü tehdit altında... Baskılar arttıkça bazı meslektaşlarımız zarar görüyor, sürgünlere bile rastlanıyor… Gazeteciler en temel görevlerini yapamaz hale geliyor… Değerli üyeler, Tüm bunların yanında ifade ve basın özgürlüğü sorunu yakıcılığını koruyor. Bazı yasalar 2011 Türkiyesi’nde halen ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlıyor. Çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında, hapis veya para cezası talebiyle açılan 2 binden fazla dava var. Soruşturma sayısı ise  4 bini aşıyor.. Cezaevlerinde bulunan 50’yi aşkın gazeteci de özgürlüklerinden yoksunlar…. Bizler, bu zor koşullar altında kamusal görevimizi yapıyoruz… Toplumun “gözü, kulağı, sesi” olmaya çalışıyor; halkın bilgi edinme hakkı için mücadele veriyoruz… Gazeteciyi susturmak, işsizliğe mahkum etmek, açlıkla terbiyeye kalkışmak, sokaktaki  insanın  haber alma hakkının engellenmesi anlamına gelir. Gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp, sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz edilemez… Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan "kör ve sağır" demektir… Bir ülkede gerçekler bilinmiyorsa, insanlık adına vahim  gelişmelerin yaşanması  kaçınılmazdır…. Gazetecinin görevi de gerçekleri; sansürsüz, eğmeden, bükmeden, “doğruları” söyleyerek, adına görev yaptığımız okuyucuya ve izleyiciye aktarmaktır. Özgür toplumlarda bu demokrasinin sorgulanamaz gereğidir.. Türkiye’de basın bunu ne kadar yaşama geçiriyor tartışmalıdır… Gazeteci, bağımsız, özgür biçimde kendini ifade edebiliyor mu? Siyasal iktidar ya da medyanın mevcut yapısı ne ölçüde buna izin veriyor? Aşınmaya, ilişkilerin sağlıksız boyutlara taşınmasına, kirliliğin artmasına siyasetçilerin katkıları var mı? Siyasetçilerin medyayı kullanma, yönlendirme,  yönetme çabalarının etkisi hangi boyutlarda? Bu soruların yanıtlarını kuşkusuz yaşadığımız deneyimlerle çok iyi biliyoruz… Değerli arkadaşlar Gazetecileri tehdit etmek, ekonomik, sosyal, psikolojik, fiziksel her türlü baskıyla basını susturmaya çalışmak, “demokrasi ve basın özgürlüğü” ile bağdaşmıyor… Uluslar arası basın örgütleri de bunun altını kalınca çiziyor.. Ve AB kapısındaki Türkiye’de tablo ne yazık ki hiç değişmiyor… Parlamento Muhabirleri Derneği, tüm bu olumsuzlukları önceden gördü ve gerekli uyarılarını yaptı… PMD, dün olduğu gibi bugün de “basın özgürlüğü” ve “halkın gerçekleri öğrenme hakkını” sonuna kadar savunmaktadır. Yarın da savunmaya ve bu ilkeler uğruna mücadele etmeye devam edecektir.. Biz,  bunun yolunun etik değerlere sahip çıkmak, dayanışmak ve örgütlü olmaktan geçtiğine inanıyoruz. Sayın üyeler, İki yıllık görev süremiz içinde yürüttüğümüz faaliyetlerin ayrıntılarını çalışma raporumuzda göreceksiniz… Fazla zamanınızı almadan sizi kısaca bilgilendirmek istiyorum. koridorlarında haber peşinde koşan arkadaşlarımız için kolaylaştırıcı pek çok etkinliğe  imza attık. En önemlisi de yıpranma hakkımızın iadesi için mücadele verdik. Başta iktidar olmak üzere her platformda bu konuyu gündemde tuttuk. İnternet sitemizi güçlendirdik ve içeriğini zenginleştirdik. Basın koridorunun fiziki yapısının iyileştirilmesi, otopark sorunun kalıcı biçimde çözülmesi, basın toplantı salonunda kürsü sitemine geçilmesi, açık ofisin iletişim altyapısının yenilenmesi;  bilgisayar sayısının altıya çıkarılması,telefonların şehir içi görüşmeye açılmasını sağladık… Teklif, tasarı ve önergelere daha kolay ulaşım için Meclis Başkanlığı nezdinde girişimler yaptık ve sonuç da aldık. Basın kapısının girişine yerleştirilen telekulak da PMD’nin  etkin karşı çıkışı ile kaldırıldı. Değerli arkadaşlar İletişim fakülteleriyle sıcak ilişkiler kurduk. PMD ofisinde parlamento haberciliği dersleri vermeye başladık. Yurtdışından çok sayıda gazeteci ve akademisyen ile temasa geçtik. Üyelerimizin Avrupa Birliği seminerine katılmasını sağladık.. Derneğimizde Ermeni ve Azeri Gazetecilerle ayrı ayrı tarihi buluşmalar  gerçekleştirdik…  Alman gazetecileri ağırladık… Bu dönemde Uluslararası düzeyde çalışmalara da imza attık. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile ortak yürüttüğümüz “Kadının Siyasete Katılımı ve Medya Duyarlılığı" panelini; yerli ve yabancı siyasetçi, gazeteci, akademisyenlerin  katılımı ile Meclis çatısı altında yaşama geçirdik. Basın Çalışma Yönetmeliği’nin “yasakçı anlayış yerine, özgürlükçü anlayışla” yenilenmesini sağladık. Yeni Meclis İçtüzük değişikliği için de benzer bir anlaşıyla teklif sunduk. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 90’ıncı yılı nedeniyle “TBMMnin anıkları/90 milletvekili/90 gazeteci” kitap projemiz yazım aşamasında… Görev süremiz içinde meslektaşlarımızla sosyal dayanışmayı geçen yıllara oranla artırarak sürdürdük.Üyelerimizin maddi-manevi her koşulda  yanlarında olmaya çalıştık. Bizim için anlamlı bir başka etkinlik daha vardı. Aralarında bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren üyemiz Uğur Mumcu’un ailesinin de bulunduğu Toplumsal Bellek Platformu’nu  derneğimizde ağırladık. Onlarla dayanışma içinde olduk…. Sayın üyeler Derneğimiz bu dönemde sosyal sorumluluk anlayışı ile emekçilerin yanında yer almayı sürdürdü. Tekel ve Kot kumlama işçileri ile dayanışma sergiledi. Ölümü bekleyen bin 300 akciğer hastası işçiye malulen emeklik hakkı getiren düzenlemenin torba  tasarıya girmesine dernek olarak katkı sağladık. Ayrıca Unicef ile Çocuk ombudsmanlığı ve çocuk haklarına dönük yasal düzenlemelerin yaşama geçmesi için ortak faaliyetler yürüttük. Yeni seçilecek yönetimin de yarım kalan ya da planlanan pek çok projemize kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz... Değerli üyeler, Bizim koridorun artık geleneksel hale gelen ilkesi bugün de sürüyor… Dernek yönetiminde koridoru, koridorun emekçileri temsil ediyor… Bu sayede demokrasi, özgürlük, katılımcılık, dayanışma ve ortak akılla yönetim anlayışı en üst düzeyde yaşama geçiyor… Yıllardır şaşmadan uyguladığımız bu ilke, PMD’nin saygın, meslek etiğini öne çıkartan yapısını çok daha güçlü ve kararlı biçimde geleceğe taşıyor… Bugünden sonra da derneğimizin aynı ilke ve saygınlığını sürdüreceğine olan inancımız tamdır. Genel kurulumuza başarılar diliyor ve  hepinizi saygı ile selamlıyorum. 30-01-2011
Parlamento Muhabirleri Derneği
2019