Gazetecilere özgürlük eylemi | Parlamento Muhabirleri Derneği

Gazetecilere özgürlük eylemi


Gazetecilere özgürlük eylemi

Gazeteciler, "Gazetecilik İçin Ayağa Kalk" günü dolayısıyla Ankarada Güvenparkta geniş katılımla toplandı. Gazeteci örgütlerinin hazırladığı ortak açıklamayı Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel okudu. Gazeteciler, Güvenparkın Başbakanlığa yakın girişine kadar "Özgür basın susturulamaz. Hapisler, baskılar bizi yıldıramaz. Sansüre hayır" sloganlarıyla yürüdü.

Güvenparkta okunan açıklama ve destek veren platform üyeleri şöyle: GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK İÇİN AYAĞA KALKIYORUZ Türkiye’de cezaevlerinde 30 Eylül 2010 itibarıyla 44’ü tutuklu 6’sı hükümlü olmak üzere toplam 50 basın emekçisi bulunmaktadır. Cezaevlerindeki gazeteci sayısı 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde 29, Mayıs-Ağustos döneminde 35, Eylül-Aralık döneminde ise 44 idi. Cezaevlerindeki gazeteci sayısının giderek artış eğilimi içinde olması ve gazeteciler hakkında açılan dava ve soruşturmaların binlerle ifade edilmesi, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’ndaki basın özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerin halen yürürlükte olmasının bir neticesidir. Cezaevlerindeki 50 gazeteciye ilave olarak, bir süre tutuklu kaldıktan ya da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ancak haklarında hapis cezası istemiyle açılan davalar devam eden 25 basın emekçisi bulunmaktadır. Ayrıca, yargılandıkları davalarda, haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte mahkeme kararı temyiz edildiği için kesinleşmeyen veya cezanın infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan 29 gazeteci daha vardır. Böylece belirlenen 100’den fazla gazeteci, yakın vadede hapis cezası tehdidi altındadır. Bütün bunların dışında çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılmış en az 1200 dava mahkemelerde görülmektedir. Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun elde edebildiği verilere göre, hakkında dava açılmış ve mahkûmiyet kararları verilmiş gazetecilerin çalıştıkları kurumlar arasında, Akşam, Aydınlık, Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Güneş, Hürriyet, Kanal B, Milliyet, Radikal, Sabah, Star gazetesi, Star TV, Sözcü, Taraf, TGRT, Türkiye gazetesi, Ulusal Kanal, Vatan, Vakit, Yeni Şafak, Zaman, Azadiya Welat, Günlük, Özgür Radyo, Atılım, İşçi-Köylü, Dicle Haber Ajansı, Gerçek Gündem gibi toplumun her kesimine hitap eden ve yaygın ya da yerel düzeyde yayın yapan çok sayıda gazete, dergi, televizyon, radyo, haber ajansı ve internet siteleri yer almaktadır. Gazeteciler hakkında açılmış olan bu davaların çoğu, Türk Ceza Kanunu’nun “gizliliğin ihlali” başlıklı 285’inci maddesi ile “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” başlıklı 288’inci maddesine ve Terörle Mücadele Kanunu’nun “terör örgütü propagandası yapmak” başlıklı 7’nci maddesine dayandırılmaktadır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nda hapis cezası yaptırımı uygulanan bir suç olmaktan çıkarılması gereken “hakaret” iddiasıyla açılmış çok sayıda dava bulunmaktadır. Bu çerçevede; gazetecilere yönelik soruşturma, dava, fiziki saldırı, baskı ve tehditlerin giderek artması ve gazeteci Hrant Dink ile gazeteci Cihan Hayırsevener cinayetleriyle ilgili davaların seyrinden duyduğumuz kaygılar; çok sayıda yayın organının toplatılması ve kapatılması, internet sitelerine erişimin engellenmesi, radyo ve televizyon kuruluşları hakkında çeşitli yaptırımlar uygulanması; gazetecilerin iş güvencesinden yoksun olmasının editoryal bağımsızlık üzerindeki etkileriyle birlikte değerlendirildiğinde, gazeteciliğin etrafını saran korku ortamının gelecekte daha da kötüleşeceğine dair endişelerimiz çoğalmaktadır. Böyle bir ortamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde, insanlığın evrensel kabul görmüş değerlerini, temel insan haklarını, demokratik hukuk devleti ilkelerini dikkate aldığımızda, Türkiye’de gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden söz edebilmemiz mümkün değildir. Kamuoyunun gözü kulağı olan gazetecilerin meslek ilkeleri çerçevesinde kullanacağı özgür habercilik hakkı; halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkı ile iletişim özgürlüğü için korunmalıdır. Tutuklamalar, Türk ceza hukukunda kanayan bir yara haline gelmiştir. Tutukluluk, cezalandırma yerine geçirilmektedir. Tutuklamalar vasıtasıyla erken gelen yanlış adalet, geç gelen adaletle telafi edilmesi mümkün olmayan ağır sonuçlar doğurmaktadır. Tutuklu yargılamaların simgesi haline gelen Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’a 11 Kasım Perşembe günü ziyaret gerçekleştireceğiz. Ayrıca yargılanan meslektaşlarımızdan bu ay içerisinde duruşması olan İsmail Beşikçi’nin davasını 12 Kasım’da, Filiz Koçali’nin davasını 23 Kasım’da heyet halinde izleyeceğiz. Gazetecilere Özgürlük Platformu, bundan sonraki aylarda da gazeteciler hakkında açılmış olan davaları heyet olarak izleme kararı almıştır. Gazeteciye, “yazma, konuşma, eleştirme, yorum yapma” diyen ve Demokles’in kılıcı gibi medyanın tepesinde asılı duran bu kanun hükümleriyle Türkiye, görevini iyi yaptığı için gazetecileri cezalandıran bir ülke haline dönüşmüştür. İfade ve basın özgürlüğü, gazeteciler için özel bir özgürlük değildir. Bu temel özgürlüğün kullanılabilmesi, yurttaşların doğru bilgi edinebilmesi ve eleştirel olabilmesi, bu sayede demokrasinin gelişebilmesi için elzemdir. Başta Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu olmak üzere ilgili mevzuattaki tüm kısıtlamalar kaldırılmalı, temel hak ve özgürlüklerin omurgası olan ifade özgürlüğü her koşulda, tüm yasal ve idari düzenlemelerde temel ilke olarak kabul edilerek korunmalıdır. Gazetecileri, ağır para ve hapis gibi orantısız cezalar ile karşı karşıya bırakan ve mesleklerini yapamaz hale getiren düzenlemeler yasalardan çıkarılmalıdır. Türk mevzuatında esas hale gelmiş olan yasaklama ve engelleme anlayışı terk edilerek, temel hak ve özgürlükler mutlak ve kutsal kabul edilmelidir. Tüm bu nedenlerle; biz, aşağıda imzası bulunan Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun bileşenleri olarak; ÖNCELİKLE CEZAEVLERİNDEKİ TÜM TUTUKLU GAZETECİLERİN DERHAL SALIVERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ. Yargılamaların tutuksuz devam etmesi, adil yargılama ilkesinin de bir gereği olacaktır. Türkiye’nin demokratik dünyadan kopmasına yol açabilecek bu tehlikeli gidişattan kurtulabilmek için hükümeti ve parlamentoyu ilgili YASALARDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPMAK ÜZERE DERHAL HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ. 5 Kasım Gazetecilik İçin Ayağa Kalk günü dolayısıyla, Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun aldığı karar doğrultusunda tüm Avrupa ülkelerindeki gazeteci örgütleri de bugün Türk meslektaşlarıyla dayanışmalarını göstermek amacıyla basın açıklamaları yapıyorlar. Ayrıca Avrupa’daki gazeteci örgütleri, kendi ülkelerindeki Türk Büyükelçiliklerine birer mektup göndererek, ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditlerden, açılan davalar ve tutuklamalardan duydukları endişeleri dile getiriyorlar. Gösterilen bu uluslararası dayanışmadan dolayı, başta Avrupa Gazeteciler Federasyonu olmak üzere tüm Avrupalı meslektaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve hep birlikte, demokrasi mücadelesi uğruna, mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklanan, yargılanan, gözaltına alınan, mahkûm olan veya haklarında soruşturma açılan tüm meslektaşlarımızı, Gazetecilik İçin Ayağa Kalkarak selamlıyoruz ve onurlu duruşları önünde saygı duyuyoruz. ÖZGÜR GAZETECİLİK VARSA, ÖZGÜR TOPLUM VARDIR. GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), Basın Konseyi, Basın Enstitüsü Derneği - IPI Ulusal Komite (BED-IPI), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD), Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD), Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), Gazete Sahipleri Derneği, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Kültür Turizm ve Cevre Gazetecileri Derneği (KÜLTÜRÇEV), Medya Etik Konseyi (MEK), Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), Profesyonel Haber Kameramanları Derneği (PHKD), Turizm Çevre ve Kent Gazetecileri Derneği (TURÇEV), Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD), Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD), Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği, Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG). 05-11-2010
Parlamento Muhabirleri Derneği
2019