PMDden Yerleşke Yasağı Girişimine Tepki | Parlamento Muhabirleri Derneği

PMDden Yerleşke Yasağı Girişimine Tepki

4.02.2020 11:16:10


PMDden Yerleşke Yasağı Girişimine Tepki
Başkanlık Divanı, iktidar kanadına mensup üyelerinin oyları ile Meclis’te kamusal görev yapan parlamento muhabirlerinin basın özgürlüğünü engelleme riski barındıran bir karara imza atmıştır. Parlamento muhabirleri demokrasinin beşiği olan Meclis yerleşkesinde, TBMM İçtüzüğünün “Basın” ı düzenleyen 168’inci maddesi kapsamında Başkanlık Divanı tarafından çıkartılan , Meclis Başkanı’nın yürüttüğü “TBMM Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde görev yapmaktadır. Bu çerçevede yönetmeliğin “Denetim” i düzenleyen 14. Maddesinin ikinci fıkrası “izinsiz çekim yapan, İçtüzüğe aykırı kıyafet giyen” basın mensuplarının “uyarılmasını”, ısrarları halinde parlamento giriş kartlarının iptal edilmesini düzenlemektedir. Mevcut yönetmeliğe göre kararlar idare ve sivil yapının bir arada olduğu Basınla İlişkiler Kurulu tarafından alınmaktadır. Basınla İlişkiler Kurulu; TBMM Basından Sorumlu İdare Amiri, Basın Yayın Halkla İlişkiler Başkanı, Başkan Yardımcısı ile Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Başkanı ve bir Yönetim Kurulu Üyesinin katılımı ile oluşmaktadır. Tüm kararlar oylama ile alınmaktadır. PMD, basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve parlamento muhabirinin iş güvencesini gözeterek bugüne kadar hiçbir kart iptali kararına onay vermemiş, “izinsiz çekim” yapan basın mensuplarının savunmalarının alınarak, gerekli görülmesi halinde "uyarılmasının" doğru olacağını savunmuştur. Son olarak Kurul gündemine getirilen parlamento muhabirleri Uğur Telli ve Ali Aslan Kılıç örneğinde olduğu gibi -izin almadan milletvekilinin özel odasında çekim yapılmasını doğru bulmamakla birlikte- Meclis yönetiminin “Kart iptali” taleplerine karşı çıkmış, "uyarıyı" yeterli görüp basın özgürlüğü, halkın bilgi edinme hakkı ve gazetecinin iş güvencesi adına Kurul kararına muhalefet şerhi koymuştur. 6 Nisan 2015 tarihindeki TBMM Başkanlık Divanında muhalefet üyelerinin itirazına karşın yapılan düzenleme ile “izinsiz çekim” yapılması halinde verilen “kart iptali” kararına muhatap parlamento muhabirinin “TBMM yerleşkesine” girmesi de engellenmektedir. Mevcut yönetmeliğe göre "izinsiz çekim" gerekçesi ile “parlamento muhabiri giriş kartı” iptal edilen sarı basın kartı sahibi gazeteciler, kulislere girememekte, basın kartları ile Meclis’in basın toplantısı benzeri rutin faaliyetlerini izleyebilmekteydi.“Redaksiyon” gerekçesine dayandırılarak alınan karar bir hakkı ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca kart iptaline süre sınırı konulmaması da pratikte sorunlara neden olmaktadır. PMD aynı gerekçelerle bu yaptırımlara itiraz etmektedir. Düzenleme İktidarların haberlerinden hoşlanmadığı gazetecilerin “izinsiz çekim” gerekçesi ile kartının iptal edilmesine neden oluşturabilir. Bunun da ötesinde, gazetecinin basın kartı ile çalışmasını engelleme, kamu adına habere ulaşmasını ortadan kaldırma, keyfi cezalandırma yolunu açabilir. Düzenleme Anayasanın ruhuna ve basın özgürlüğünü düzenleyen maddelerine de aykırıdır. Parlamento muhabirleri, 23 Nisan 1920’den bu yana TBMM çatısı altında halk adına denetim görevi yapmaktadır. Meclis’e sokaktaki insan adına ayna tutmaktadır. Zaman zaman aynayı çatlatmaya, kırmaya, ortadan kaldırmaya kalkışanlar olmuştur. Parlamento muhabirleri; demokrasi dışı girişimlere, darbelere, basın ve ifade özgürlüğünü sınırlamak isteyen antidemokratik anlayışlara direnmiş, kamusal görev bilinci ile her türlü yasağa, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan girişimlere tepki göstermiştir. 51 yaşına basan PMD, kurulduğu günden bu yana basın özgürlüğü ve demokrasinin sınırlarının genişletilmesi konusunda mücadele vermiş, iktidarların bu alanı daraltma çabalarına her zaman karşı durmayı görev bilmiştir. Basın demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Demokratik toplumlarda basınının görevi kamu yararını gözeterek haber ve bilgi vermektir. "İzinsiz" çekim dahi olsa "uyarmak" yerine “yasaklamayı” tercih ederek kart iptali sınırını Meclis yerleşkesine kadar genişletmek gazetecinin bilgiye ulaşmasını iktidarların iki dudağı arasına sıkıştırmak demektir. Unutulmamalıdır ki; parlamento muhabirlerinin olmadığı, yasaklanıp sansürlendiği bir Meclis düşünülemez. Bizler, toplumun Meclis’teki gözü, kulağı, diliyiz... Gazetecileri engellemek doğrudan halkın haber alma hakkını engellemenin yanı sıra demokrasiyi de engellemek ve güçsüz bırakmak anlamına gelir. Bu hem basın özgürlüğüne yönelik ağır bir darbeyi beraberinde getirebilir hem de halkın haber alma hakkının ortadan kaldırılmasına neden olabilecek “sansürcü” anlayışlara zemin hazırlar. Aynı zamanda yürütmeyi de elinde bulunduran bir partinin basın ve ifade özgürlüğünün önünü açmak, engelleri kaldırmak, kamunun doğru bilgilenmesi için çaba harcamak yerine “yasağa” kapı aralama yolunu seçmesi kaygı vericidir. Bir zamanlar akreditasyon mağduru bir siyasi çizginin bu yaklaşımı sergiliyor olması, son dönemde bakanlıklar ve parti merkezlerinde tanık olunan yasakları milli iradenin kalbine yaygınlaştıracağı izlenimi vermesi de ayrıca düşündürücüdür. Bu tutum demokrasi, basın ve ifade özgürlüğü ile bağdaşmamaktadır. Halkın gerçeği öğrenme hakkı başta iktidarlar olmak üzere herkes tarafından her koşulda korunmalıdır. Bir ülkede gerçekler bilinmiyorsa insanlık adına vahim gelişmelerin olması kaçınılmazdır. Parlamento Muhabirleri Derneği, alınan bu kararı demokrasiye, basın ve ifade özgürlüğüne aykırı görmekte, kabul edilemez bulmaktadır. TBMM Başkanlık Divanı, aldığı kararı gözden geçirmeli, Anayasa, İçtüzük ve evrensel demokratik ilkelere uygun hale getirmelidir. Bilinmelidir ki, parlamento muhabirleri her türlü sınırlama girişimlerine karşın basın özgürlüğü ve demokrasinin yanındaki duruşunu taviz vermeden sürdürmeye; toplumun “gözü, kulağı, sesi” olmaya devam edecektir. Saygılarımızla... Parlamento Muhabirleri Derneği
Parlamento Muhabirleri Derneği
2019